Bugün, Türk milletinin tarihindeki en önemli dönüm noktalarından birini, Çanakkale Zaferi'ni kutlamak ve şehitlerimizi anmak için toplandık. Çanakkale, sadece bir savaş değil, bir milletin özgürlüğüne, bağımsızlığına ve vatanına olan bağlılığının simgesidir. Bu zafer, Türk milletinin cesaretini, direncini ve kararlılığını tün dünyaya duyurmuş, ulusumuzun tarihteki eşsiz yerini daha da sağlamlaştırmıştır.
Çanakkale, 1915'te, düşmanın en güçlü olduğu, ancak Türk milletinin maddi noksanlıklara rağmen kahramanca savaştığı yerdir. İngiliz ve Fransız donanması, Osmanlı İmparatorluğu'nu ve onun savunma hattını yok etmek için harekete geçmişti. Gelibolu Yarımadası'na çıkmak ve İstanbul'u ele geçirmek amacıyla 250 bin kişilik bir orduyu seferber etmişlerdi. Ancak karşılarında, sayıca az ama inanç ve azimle dolu bir ordu vardı. O ordu, Türk askeriydi; o ordu, Türk milletiydi.
Düşman, Çanakkale'ye geldiğinde zafere çok yakın olduğunu düşünüyordu. Ama yanıldılar. Çünkü tarih, azimle, inançla, kahramanlıkla ve vatan sevgisiyle yazılır. İşte o noktada Türk askerinin ruhu devreye girdi. Cephede görev yapan Mehmetçik, canını siper ederek, “Ya istiklal, ya ölüm” parolasıyla savaştı. Geriye tek bir hedef kalmıştı: Vatanın bölünmemesi, milletin hür yaşaması. Yedi düvele karşı savaşarak yazılan bir destanı, Çanakkale Zaferi’ni, tarihin altın sayfalarına gururla yazdırdı.
Her bir Mehmetçik, o çetin çarpışmaların içinde, cephedeki arkadaşlarıyla, komutanlarıyla omuz omuza mücadele etti. Anafartalar’da, Conkbayırı’nda, Seddülbahir’de, şehit olan her bir asker, Türk milletinin şanlı mücadelesinin simgesi haline geldi. Mustafa Kemal Atatürk'ün, “Ben size taarruzu değil, ölmeyi emrediyorum” dediği o an, sadece bir komutanın emir vermesi değil, milletin tüm gücünü birleştirerek zafer için son bir adım atmasıydı. Ve bu zafer, sadece askerlerin değil, Türk halkının zaferiydi. Çanakkale, bir milletin el birliğiyle, bağımsızlık uğruna verdiği kutsal ve kahramanlıklarla dolu bir savaştır.
Bu savaşta 57. Alayın tamamı şehit olmuştur. Onlar savaşırken asla geri dönmeyi düşünmediler. Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi “Bedrin aslanları ancak o kadar şanlı idi” sözü, Türk askerinin imanını, inancını ve kararlığını göstermek açısından çok önemlidir.
Çanakkale Zaferi, sadece Türk milletinin gücünü değil, aynı zamanda tüm dünyaya “Türk’ün bağımsızlık tutkusu her şeyin önündedir” mesajını vermiştir. Çanakkale'de kazanılan zafer, Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı bir dönemin başlangıcını oluşturmuş, Türk milletinin hürriyet ve bağımsızlık yolunda emin adımlarla yürüdüğünü dünyaya kanıtlamıştır.
Bugün, Çanakkale Zaferi’ni anarken, şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor, onların mirasını yaşatmak için üzerimize düşen sorumlulukları hatırlıyoruz. Çünkü Çanakkale, sadece geçmişte kalan bir zafer değil, geleceğimize ışık tutan bir kahramanlık destanıdır. Türk milletinin asla pes etmeyen, sonsuza kadar özgür kalma kararlılığı, Çanakkale Zaferi’nde vücut bulmuştur.
Unutmayalım ki, bu topraklarda özgürce yaşıyorsak, bu vatanın her karış toprağında şehitlerin kanı vardır. Onların azmi, cesareti ve kahramanlıkları, bizim için her zaman bir rehber olacaktır. Çanakkale Zaferi, Türk milletinin bir kez daha dünyaya ne kadar büyük bir millet olduğunu göstermiştir.
Şehitlerimizin ruhu şad olsun, bizler de onların mirasını ve Çanakkale Ruhunu gururla taşımaya ve gelecek nesillere aktarmaya devam edeceğiz.
O halde ülkemiz üzerinde kötü emelleri olan ve Türk düşmanlığı yapan gizli ve açık tüm düşmanlar bilsinler ki;
“Çanakkale geçilmez!”
İlker TARLABÖLEN
Okul Müdürü